Alüminyum her zaman için değişen pazar ihtiyaçlarına, talebe, yeni teknolojilere uyum sağlamıştır. Yeni gelişen üretim teknolojileri ve kullanım alanlarıyla birlikte bu süreç daha da ivmelenmiştir. Hafifliği, dayanımı ve geri dönüştürülebilir olması, alüminyumu birçok sektör için geçmişten bugüne cazip kılmaktadır. Performans, güvenlik ve sürdürülebilirlik ile alakalı gereksinimlere genellikle en uygun teknolojik cevap: Alüminyumdur.
2024 yılında küresel alüminyum talebi yaklaşık 101,3 milyon ton olarak gerçekleşmiş olup, 2025'te 104,7 milyon tona yükselmesi beklenmektedir. 2030'a kadar ise yıllık %3,15 bileşik büyüme oranıyla 122 milyon tona ulaşacağı öngörülmektedir. Bu büyüme covid sonrası ekonomideki; elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji, paketleme-ambalajlama, yapım-inşaat sektörlerindeki talep artışlarından kaynaklanmaktadır. Alüminyumun başlıca kullanım alanları, endüstriyel sektörlere göre çeşitlilik gösterir. Taşımacılık ve inşaat sektörleri birlikte küresel tüketimin %49'unu oluşturur. Taşımacılıkta, özellikle otomotiv ve havacılıkta hafiflik avantajı nedeniyle tercih edilir; elektrikli araçlarda (EV) alüminyum yoğunluğu artmakta, 2030'a kadar bu sektörde karbonsuzlaştırma politikalarının da etkisiyle önemli bir büyüme beklenmektedir.
Güneş panelleri için alüminyumun kullanılması ile birlikte yenilenebilir enerji sektöründe de alüminyuma olan talebi doğrudan artıracaktır. Uluslararası Alüminyum Enstitüsü (IAI) adına hazırlanan bir raporda, elektrik sektörünün 2030’a kadar totalde 5.2Mt ek enerjiye ihtiyacının olduğu belirtilmektedir. raporda aynı zamanda, inşaat sektöründe, bina cepheleri, pencere çerçeveleri ve altyapı projelerinde alüminyum kullanımının artacağı; 2020-2030 arası ek talebin 4,6 milyon ton olarak hesaplandığı ifadeleri geçmektedir. Alüminyum kullanımında diğer alanlar arasında makine, tüketim malları ve endüstriyel uygulamalar yer almakta olup; ekstrüzyon ürünleri %34, düz haddelenmiş ürünler %32 ve döküm ürünleri %23 paya sahiptir.
Küresel üretimde Çin hakim konumda ve 2024'te 43 milyon ton ile dünya üretiminin %60'ını karşılamaktadır. Ardından Hindistan (4,2 milyon ton), Rusya (3,8 milyon ton) ve Kanada (3,3 milyon ton) gelmektedir. Tüketimde ise Çin, ABD, Almanya, Japonya ve Güney Kore öndedir.
Üreticiler, dönüştürücüler ve OEM’ler için çıkarılması gereken dersler açıktır ve şu şekildedir:
● Disiplinli kapasite kullanımı teşvik edilmeli ve sürdürülmelidir.
● Rekabet ortamı analizleri ve pazar araştırmaları 2 katına çıkarılmalıdır.
● Pazar payını genişletmek için tedarik ve müşteri portföylerinde opsiyonellik oluşturulmalıdır.
Gelişimini sürdüren ve globalleşen dünyada son yıllarda sık duyulan sürdürülebilirlik, yenilenebilirlik, geri dönüşüm ve karbonsuzlaşma terimleri kapsamında alüminyum, gelişime ve kullanıma en uygun malzemelerden birisidir. Ticaret politikaları, uygulanan tarifeler ve enerji sarfiyatları pazarı doğrudan etkilemektedir. Dünyanın ‘Net Sıfır Karbon’ hedeflerine; düşük karbonlu üretimi ve yeşil enerji entegrasyonuyla alüminyum, büyük bir katkı sağlayacaktır.
Kaynaklar
https://www.alcircle.com/news/global-aluminium-demand-steadies-in-2024-sets-up-for-sustained-growth-through-2030-115107
https://international-aluminium.org/report-reveals-global-aluminium-demand-to-reach-new-highs-after-covid/
Alüminyum Pazarı-Global Endüstri Analizleri ve Tahminleri (2025-2032) için:
https://www.maximizemarketresearch.com/market-report/aluminum-market/13559/
Etiketler :
alüminyum,
düşük karbon